23 Kasım 2009 Pazartesi

yalnızlığımdan sıkıldım.

Twitter' ın hastasıyım.
O muhteşem cıvıklık, o muhteşem uyuşturucu etkisinin hastası oldum. Süper kalabalıkların arasındayımdır ben, çok nadir yalnız kalırım. En kalabalığa ihtiyacım olduğu zaman hep yalnızımdır, ne zaman nefes almak istesem de boğulurum o kalabalıkta.
Yıllar geçtikçe yalnızlığımın daha net farkına vardım tabi. Mesela bir soru sordular bana "dostun kim senin" diye. Bir isim, iki isim ııh tıkanıp kaldım, isimlerde bir boşluk var, e koduğumun kalabalığı ne peki dedim kendi kendime ve ciddi ciddi bu soru tepe taklak etti beni. Yalnızlık edebiyatı yapma yaşımı geçtim, ya da daha gelmedi onu da bilemiyorum da söylemek istediğim o değil yani. Süper yalnızmışım ben onu anladım, onu söyledim. Neyse işte, bu işte bir yanlışlık var dedim kendi kendime, iyi bir arkadaş olmadığımı düşünmeye başladım. Nasıl bir arkadaşım diye düşündüm olabildiğim kadar objektif olarak, fena değilim dedim:)
Arkadaş oldum bu bitkin ve bıkkın halimle, sonra dağ gibi bir kırgınlık oldu kalabalığımla aramda. İstemiyorum ayol hiçbirini..
Zaten başarısızlığım atı almış Üsküdar' ı geçmiş, mutsuz, aşksız bir boksuz yuvarlanıp gidiyorum, içime oturan fil kalkmak bilmiyor, bir bağırsam içimden başka bir adam çıkacakmış gbi takılıyorum Twitter' a düştüm.
Muhteşem bir uyuşturucu.Mesela ben bağımlıyımdır, herşeye bağımlı olurum yani..Sigara, içki, arkadaş, anne, kıyafet ne olursa.. Resmen bağımlı olurum diye uyuşturucu türevlerinden uzak duruyorum-danrım ne kadar bilinçliyim-
Neyse, şu Twitter imdadıma yetişti.
Geçirebileceğim ağlama nöbetlerini, deliliğe ramak kala hallerimi dondurdu.Cik cik cikliyorsunuz, muhteşem bir ruh mastürbasyonu, size çarparak geçen adama tivıtırda hemen rahatça sövebiliyorsunuz.Şimdi Twitter bağımlısıyım, kendimi kaybediyorum, utanmasam altımda lazımlıkla takılıcam o durumdayım.Gelin hadi cikleyelim, daha fazla bu yazıyı uzatamayacağım..

Hiç yorum yok: